DİĞER
“Arendt 1946'da Broch’un 'Proust ile Kafka arasındaki kayıp halka' olduğunu söylemişti. Yani artık mevcut olmayan ile henüz varolamayan arasındaki karanlık alandan söz ediyoruz. Arendt’e göre Proust artık varolmayan bir dünyadan yazarken, Kafka henüz varolmamış bir gelecekten yazıyordu ve bir anlamda bunun rahatlığı içerisindeydi.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
K24'te Eylül ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Çağla İlk ve Misal Adnan Yıldız'ın Baden-Baden Kunsthalle'deki –görmediğim– ilk sergileri pat diye Ece Ayhan’dan yola çıkıyordu; Devlet ve Tabiat. Son sergileri ise bunu tersyüz ediyor: Tabiat ve Devlet."
"Bireyler arasındaki ilişkileri iğne deliğinden görecek kadar ustadır Atay; dolayısıyla Tehlikeli Oyunlar’da olduğu gibi basit bir tavla oyunundan bireyin kendini ötekiler karşısında var etme savaşını betimlerken okurunu edebiyatın en yüksek düzeyine taşır. Toplumsal sorunları maddi toplum ilişkileri açısından görmeye gelince: Bu kesinlikle Atay’ın güçlü kası değildir."
Çağdaş Almanca edebiyatın en etkili yazarlarından Jenny Erpenbeck’le külliyatını kapsayan bir söyleşi: “Kendilerine soru sorulmayan, dikkat çekmeyen insanların görülmeme problemiyle nasıl başa çıktıkları… Dünyada hareketi yaratan şey budur.”
"İşkenceye bakmak mı, bakmamak mı gerekir? Benzer biçimde işkenceyi yazmak mı gerekir, yazmamak mı? Coetzee, Elizabeth Costello’da bu soruna yeniden döndüğünde kötülüğün anlatımında kötülüğe benzer bir şeyin içimize sızmamasının imkânsız olduğunu düşünür."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Ev, babalarının ölümünden sonra kardeşlerin birlikte büyüdüğü yazlık evde geçiyor. Üç kardeş bir araya gelirler ve kâh geçmişi anarak kâh gelecek planlarıyla bu evi nasıl değerlendireceklerine karar vermeye çalışırlar. Artık olan olmuş, giden gitmiştir. Ev tanıdığınız ev olmaktan çıkar. Karşılayan yok, tam kurtulalım derken anılar üşüşür. Anne-baba evini kapatmak duygusal patlamalar ve hüzün dolu. Zor bir şeydir ‘ev’den vazgeçmek; eşyalarla, çocukluğunla vedalaşmak."
"Çok konuşurdu. Çok doluydu çünkü. Projeler, fikirler, akıllar... Tanıdığım günden beri saatlerce dinledim onu. Hezarfen dediklerinden. Çok şey bilirdi. Bilmediğini hızla öğrenen, bildiğini hızla öğreten bir deliydi."
Onyıllardır fizik, matematik, iktisat, tarih, siyaset, sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi pek çok alanda kitap yayımlamakta olan ve Boğaziçi’nin atanmış rektörü Naci İnci’nin kararıyla kapatılan Boğaziçi Üniversitesi Yayınları’nın bastığı bazı kitaplar…
“Bize ‘büyülü’ gelen yerlilerin gerçekliği öylesine yoksundur ki büyüden… Belki de hayaletlere inanmak soya tarlalarından yayılan zirai kimyasalları görmekten daha kolaydır. Oysa hayalet hikâyeleri gözle görülmeyen şeylerden çok, gözümüzün önünde durduğu halde göremediğimiz gerçekler hakkındadır.”
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.